Kasvetli korona havasını dağıtacak iyimserlikler

Yok vaka sayıları, yok yoğun bakımda ve solunum cihazına bağlı olan hasta sayıları, yok ölen kişi sayısı… her gün duyduğumuz bu olumsuz haberler içimizi karartıyor. Washington Post’da yayımlanan Joseph G. Allen’ın yazısı bu kara bulutları az da olsa dağıtmaya yardımcı olacak nitelikte. Sizler için çevirdim. Orijinaline https://www.washingtonpost.com/opinions/2020/07/14/need-some-good-news-about-covid-19-here-are-six-reasons-optimism ‘dan ulaşabilirsiniz.

Covid-19’la ilgili güzel haberler duymaya mı ihtiyacınız var? İşte iyimser olmak için altı neden.

Sağlıklı Binalar: İç Mekanlar Performansı ve Verimliliği Artırır” kitabının yazarlarından, Harvard Üniversitesi’nde Kamu Sağlığı T.H. Chan Fakültesinde Sağlıklı Binalar programınının yöneticisi ve  maruziyet değerlendirmesiyle ilgili araştırmalar yapan yardımcı doçent Joseph G. Allen.

Vakaların, yoğun bakımdaki hasta sayılarının ve ölümlerin  sürekli artıyor olması hepimizi endişelendiriyor. Havada uçuşan bu sayıların arasında yolumuzu bulabilmek için olumlu gelişmeleri de takip etmemiz lazım.

Buyurun size bu krizde umut ışığı olacak altı olumlu gelişme:

  • Tedavi edici ilaçlar (ağır hastalar için kullanılan ilaçlara ek olarak), aşıdan daha önce çıkacak gibi görünüyor. Kişi koronavirüse yakalandığında, vücudunun bağışıklık sistemi, enfeksiyona sebep olan işgalcileri tanımaya yardımcı olması için antikor üretici savunma sistemini devreye sokar. Bu antikorlar, olası enfeksiyona karşı (ne kadar süreyle olduğunu hala bilemiyoruz) bir koruma sağlar. Bilimadamları, çok kısa süre önce, monoklonal antikor dediğimiz, bu antikorların klonlarını oluşturdular. Bu klonların hem tedavide hem de enfeksiyonu önlemede etkili oldukları görülüyor. Klonlar bunu nasıl başarıyor? Virüsün hücrelerimize giriş sağladığı sivri uçlu proteinlerine saldırarak etkili oluyorlar. İşte virüsü tam bu noktada engelleyip vücutta çoğalmasının önüne geçiyorlar.
  • Hızlı ve düşük maliyetli tükürük testleri de çıkmak üzere.  Meslektaşım Michael Mina ve Laurence J. Kotlikoff’a göre, bu testler oyunun kurallarını değiştirecekler. Neden? Çünkü bu testler aynı evde yapılan hamilelik testi mantığındalar. Hemen alıp evde yaptığınız bir test düşünün. Küçük bir şişeye tükürük konduktan bir kaç dakika sonra sonuç alınacak ve sadece 1 ila 5 dolar arasında bir fiyata satılacak. Bu tür bir test erken teşhis yöntemiyle salgınları yavaşlatabilmemizi sağlayacak. Restoranların cafelerin girişinde ateş ölçer gibi, bu testin sonucu negative çıktığını gören müşteriler güvenle alışveriş yapabilecekler, bu da ekonomik krizin yavaşlamasına yardımcı olacak. Bu testler yüzde yüz doğru değiller fakat genel kanının aksine zaten yüzde yüz doğru olmak zorunda değiller. Burada yüzde yüz doğru olmasından daha önemli olan şey testin hızlı ve sık sık yapılabilmesi.
  • Maske tartışması nihayet sona erdi: Evet, maske işe yarıyor. Üç ayı aldı ama dünya çapında maske-takma kuralı artık oturmaya başladı. Önceden tuhaf ve sıra dışı olan bu maske-takma alışkanlığı artık şimdi daha fazla kabul görüyor. ABD’de her geçen gün daha fazla eyalet ve işletme maskeye ihtiyaç duymaya başladı. Ve bugüne kadar siyasi olan şey – insanların maskeyi sadece kendisini kötü göstermek için giydiğini söyleyen ABD başkanı sayesinde –  şimdi artık sağduyu haline geliyor. ABD’de vaka haritasında kırmızı olan eyaletlerin liderlerinin şimdi maske-takmayı teşvik ettiğine tanık oluyoruz. (Her maske aynı koruma sağlamıyor, o yüzden hemen her yerde güvenilir maske yönergeleri bulunuyor. )
  • Virüsün havadan bulaştığına dair nihayet görüş-birliğine varıldı. Kendi alanımdaki bilim adamları aylardır bu konuda uyarılarda bulunuyorlardı ( Şubatın başında bu konu hakkında bir yazı yazdım ve kısa süre önce de havadan bulaşmanın süper-bulaştırıcı etkinliklerle alakalı olduğunu anlattım), fakat Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ve Dünya Sağlık Örgütü her defasında bunu anlamak istemedi. Bu hafta, 239 bilim adamı DSÖ’ye bir mektup yazıp da havadan bulaştığının kabul edilmesinin gerektiğini ısrarla vurguladığı için artık rüzgarın yönü değişti. Ve DSÖ durumu kabul etti. Bu şu anlama geliyor: insanların bu virüsle savaşmada alet çantalarına yeni bir kontrol aracı – üstün nitelikli havalandırma, daha iyi filtreleme ve portatif hava-temizleme cihazları gibi sağlıklı bina stratejileri-  eklemesini öneren DSÖ ve diğer örgütler bu tür telkinleri artık daha sık yapacak.
  • Geçmişte yaygın grip benzeri koronavirüslere maruz kalmanın koruyucu bir etkiye sahip olduğuna dair bazı araştırmalar var. Bu çok büyük bir iddia – ve bunun tam anlamıyla açığa kavuşturulmadığına dikkatinizi çekmek isterim – fakat pek çok araştırma gösteriyor ki bu yeni tip koronavirüse hiç maruz kalmamış kişilerin yüzde 20 ile 50’sinin vücutlarında bu virüse tepki verecek T hücreleri diye bilinen bağışıklık hücreleri vardır. Hala bilmiyoruz, neden bazı kişiler diğerlerinden daha iyi atlatıyor, ya da bazıları hiç yaymazken bazıları hastalığı yayıyor, fakat araştırmaların sonuçları bu sorulara cevap verebilecek.
  • Aşı denemeleri başarılı oluyor gibi görünüyor, ve ilaç üreticileri Ekime doğru aşı dozlarının dağıtımını yapabileceklerini açıkladılar. Hatırlayın, aşının işe yarayacağı ilk başlarda belirtilmemişti, o yüzden erken-aşamadaki klinik denemelerin olumlu işaretleri veriyor olması hepimizi cesaretlendiriyor. Eğer 12 ay içinde bir aşı elde edersek, bu aşı yıllardan beri en hızlı geliştirilen aşı olacak. Şu noktaya dikkat etmek lazım: Meslektaşım Juliette Kayyen aşıların değil aşılamanın insanları kurtardığını vurguluyor. Aşıyı bulduğumuzda, asıl iş üretim ve dağıtım. Yani aşıya dair haberler çok iyi ve bir kaç ay içerisinde elimizde işe yarar miktarda veri olabilecek ama insanların aşıya erişimi için bir kaç ay daha gerekecek.

Çeşitli ülkelerden pek çok bilim adamı dünya tarihinde ilk defa aynı soruna odaklandı. Doğal olarak da bunun karşılığını yavaş yavaş almaya başladık.

(Çev. Yüksel Tuna, 21 Temmuz 2020)

Ergenler ve gençler neden Covid19’a karşı kural tanımaz davranışlar sergiliyorlar?

Zor dönemlerden, zor sınavlardan geçiyoruz. Tüm insanlık, tüm halklar, ülkelerin yöneticileri, anne-babalar ve onların çocukları da kendi bireysel tarihimizde ve çağımızda yaşamadığımız bir sınavdan geçiyoruz. Sınavlara normalde hazırlanılır çalışılır ve girilir; ne tür sorularla karşılaşacağını bilirsin ama bu sınav hiç öngörüde bulanamadığımız hazırlık yapamadığımız bir sınav. Öyle olunca da çok ama çok zorlanıyoruz.

            Yetişkin olmak demek daha olgun daha sakin daha hazırlıklı olmak demek ama çocuktan hele ergenden ya da 20li yaşlardaki bir gençten aynısını bekleyemiyorsun. Çünkü onların gerçekleri, sahip oldukları özellikler, içinde bulundukları psikoloji, çevrelerini algılayışı yetişkininkinden çok farklı. İstese de kendini zorlasa da bir yetişkinin baktığı gibi bakamıyor.

            Şu yeryüzünde yaşadığımız hiçbir şey bize özel değil, yaşadığımız bu salgın durumu gibi salgının yan etkileri de herkes için aynı. Google’da bu sorunla ilgili arama yaparken karşılaştığım yazılar bulunduğum coğrafyadan yazılar değil, başka kıtalardan. Demek ki bu sorun çok özel bir sorun değil ve  herkesi ilgilendiriyor.

            Neden ergenler ve gençler Covid19’a karşı kural tanımaz davranışlar sergiliyorlar? Bu sorunun cevabını US News, Clevaland Clinic, Psychology Today ve USA Today’de yayımlanan yazılardan kısa alıntılarla vermeye çalışacağım.

            Mart’tan Temmuz’a kadar, zaman zaman, ABD’de, Türkiye’de ve başka ülkelerde de korona partileri verildiğini duyduk.  Tam da deniz mevsiminin geldiği bu günlerde plajlarda, sahillerde gençlerin sosyal mesafe sınırlarını fazlasıyla aştığına tanık oluyoruz. Diğer yandan, ibadethanelerde de sosyal mesafe sınırlarının aşılmasına tanık oluyoruz ama ibadethanelere giden ortalama yaş grubunu düşündüğümüzde burada asıl üzerinde durduğum yaş grubuyla çok fazla ilgisi olmadığı için konuya dahil etmiyorum; yanlış anlaşılmaması için baştan açıklamış olayım.

            Evet, onlar böyle yapıyorlar, kural tanımaz davranışlarda bulunuyorlar ama bu kural tanımaz davranışları bile ede mi yapıyorlar? Tabii ki hayır. Bizler kadar politize olmadıkları için, içine doğdukları politik yapının karar alma ve yürütme süreçlerinden haberdar olmadıkları için, karar mekanizmaları AVM’leri, cafeleri ve her tür biraraya gelme mekanlarını kapattığında kurallara uydular karşı çıkmadılar; yine aynı karar verici otorite bu mekanları açtığında otoriteye saygıları gereği karara uyup bu mekanlarda vakit geçirmeye başladılar. Fakat sorgulayabilen, otoriteye bağımlı olmayan, özgür düşünüp-özgür karar alabilen bizim kuşaklarımız çocuklarının bu sözüm ona kural-tanımaz davranışlarına tanık olunca korku, kaygı ve endişeye kapıldılar. Oysa, çocuklarımız hiç de kural-tanımaz falan değiller, aksine otoritenin koyduğu kurallara harfiyen uyuyorlar.

            O zaman, bu iki-arada-bir-derede kalma durumunda olan, aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık diyen bizim kuşak bu işin içinden çıkmak için çocuklarının kendi sağlıklarını tehdit eden durumun farkına varıp ona göre hareket etmeleri için ne yapması gerekir? Çözüm önerileri neler olabilir?

Her şeyden önce salgının ilk ortaya çıktığı zamanlardaki yaygın uyarının “65 yaş üstü dikkatli olsun, ölümlerin çoğu yaşlılarda” artık geçerli olmadığını gençlerin ve çocukların da bu enfeksiyondan etkilendiğini kabul etmek gerekiyor. Yani, tehlike sadece yaşlılar için değil gençler için de var. US News’dan Serena Gordon’a göre New York’ta vakaların %54’ü 18-44 yaş aralığında. Gene bu enfeksiyondan hastaneye yatırılan hastaların 5’te 1’inin 18-44 yaş aralığında. Cleveland Clinic ve Psychology Today’a göre gençleri bu şekilde umursamaz tavra iten sebebin kendilerine bir şey olmayacağını düşündürten zihin yapısı. Cleveland Clinic’e göre yetişkinleri olası bir tehlike karşısında önlem almaya iten  yani mantıksal çıkarımlarda bulunmasını sağlayan zihin yapısının ergenlerde henüz oluşmadığı için ergenler tehlikenin kendileri için de sözkonusu olabileceğini düşünemiyorlar. Yani sonuçlarını öngörme anlamına gelen soyut düşünme 20li yaşlara kadar gelişmiyor. Psychology Today’e göre ergenlerin bu aşamada olmamalarının sebebi ergenlerin henüz kendileriyle, kendi imajlarıyla, kendi benlik algılarıyla çok haşır neşir oluşları. Yani ergenin kendisi korona virüsten çok önce geliyor.

            Durum böyleyse ne yapmak gerekir? Ergenlerin özellikleri bunlar, korona virüsünün özellikleri de bunlar; o zaman bu denklem nasıl çözülebilir?

            US News’a göre, okulların yapmış olduğu eğitim amaçlı online etkinlikler gibi, dersten-müfredattan-okuldan bağımsız online sosyalleşme etkinlikleri düzenlenmesine önayak olmak ergenlerin bu ihtiyacının giderilmesine yardımcı olacaktır.

            Cleveland Clinic’e göre, olumsuzu sürekli beslemektense olumluyu beslemenin, olumlu tarafta durmanın, gülünecek birlikte neşeli vakitler geçirilecek bir şeyler izleme dayanma gücünü artırır ve anne-babayla geçirilen zamanın avantajı hissedilir.

            USA Today’in önerisi ise anne-babadan daha çok resmi otoritelere yönelik. Madem ki bu dünya genelinde bir sorun, o zaman, uyarı mesajları verenin klasik-sıradan bir yetişkin yerine bir ergen olursa ergenler üzerindeki etkisi çok fazla olacaktır. Kamu spotu gibi duyuruları kendi yaşıtı verdiğinde kulak kabartması ve özdeşleşmesi daha olası olacaktır. Yine USA Today’e göre, ergenlere yönelik balkonda konser, sanal ‘happy hour’lar gibi sosyal medya üzerinden etkinlik organizasyonlarının yapılması ilgi çekecektir.

            Herşey karşıtlığıyla vardır bu gezegende. Sorun varsa çözüm de vardır. Yeter ki o çözümü doğru ve işe yarar yöntemlerle uygulamasını bilelim.

                                                                                        Yüksel Tuna, 5 Ağustos 2020

Kaynaklar:

ŞU MEŞHUR COVID19

Mart ayından bu yana tüm dünya, belki de insanlık tarihinde ilk defa, aynı ortak gündeme sahip. Google’de herhalde en fazla aranan kelimelerde Covid19 ya da korona virüsü açık ara öndedir. Dünyanın gündeminde bu kadar kalan başka bir durum olmamıştır kanımca. Bunda Covid19 virüsünün özelliğinin yanında internet ve sosyal medyanın etkisi büyük .

Çoğu kez kendi gündemimizin bir başka coğrafyada yaşayanların gündeminden farklı olduğuna inanmış olsak da, belki senkronda kısa bir gecikmeyle, hemen hemen aynı gündemlere sahip oluyoruz. Ateşin, tekerleğin icadından etkilenmeyen; Aydınlanma Çağının, Rönesansın, Reformun yansımalarını yaşamayan bir toplum olabilir mi? Interneti, cep telefonunu, bilgisayarı, sosyal medyayı yaşamına entegre etmemiş bir ülke olabilir mi? Dünya çok büyük gibi algılansa da, bu gezegende birbirinden çok farklı halklar yaşadığı düşünülse de, yerkürenin insanları, oranı ve etkisi farklı aynı aşamalardan geçmiş ve aynı eşiklerden atlamıştır.

İşte bu Covid19, belki de tarihte ilk defa, aynı bilginin bu kadar hızlı bir sürede paylaşılıp işleme konmasına ve bilim adamlarının ortak tehlikeye karşı işbirliği yapmasına sebep oldu. Yaşamın diyalektiği içerisinde bu ölümcül virüsün böylesi olumlu yan etkileri de var. Hayatta kalma psikolojisinden dolayı virüsün biyolojik, ekonomik, siyasi ve çevresel etkileri hep çok konuşuldu ama sosyo-kültürel yapıya etkilerine çok az değinildi. Her ne kadar sosyo-kültürel yapıdaki olumlu yan etkilerinden bahsetmenin romantik bir yanı olsa da, diyalektik, konunun daha rasyonel bir zemine taşınmasına yardımcı olacaktır.

Doğada hiçbir şeyin kalıcı olmadığını ve insanlık ve doğa tarihinin sonsuz bir ilerleme içinde bir basamaktan daha yüksek basamağa doğru aktığını kabul etmek bizim Covid19’dan beklentilerimizi artıracaktır. Evrende tüm süreçler birbirini etkiliyorsa, değiştiriyorsa, gelişmesine ya da yok olmasına katkıda bulunuyorsa o zaman olumsuz özelliklerinden hiç kimsenin şüphe duymadığı bu virüsün yol açacağı, belki de açtığı, karşıtlıktan kaynaklanan etkileşimlerin sevindirici olacağını söyleyebiliriz. Hiç şüphesiz kalıcı değil. Ama ortadan kalktığında acaba geride ne kalacak?

Ortadan kalktığında, korkular, ekonomik buhranlar, krizden nemalananlar geride kalacak. Ama artık özgürlükçevreeğitimpaylaşım gibi kavramlar her birey için olmasa da pek çok kişi için farklı anlamlar içerecektir. Seyahat özgürlüğünün, değil ülkeler arasında, değil şehirler arasında, konutlar arasında bile kısıtlandığı bir dönemde, bir yerden bir yere sorgusuz sualsiz seyahat edebilmenin ne büyük özgürlük olduğunu; hayatta kalabilmek adına içine hapsolduğumuz betonlarda uçsuz bucaksız yeşilliğin, dağların, ormanların, masmavi denizlerin, göllerin ne büyük servet olduğunu; okulun, öğretmenin, bilgi alışverişinin ve anasınıfından yükseköğretime kadar kurulan ve tıkır tıkır işleyen sistemin yaşamlarımızın en ortasında olduğunu; hayatta kalmanın sadece biyolojik varlığımızı sürdürmek olmadığını, ister bilimsel bilgi sanatsal ürün gibi uzmanlık gerektiren nitelikli yaratımları olsun, isterse doğum günü, yıldönümü, özel günler gibi anları olsun, isterse ekmek, yemek, kurabiye olsun paylaşılan şeyin değil paylaşımın çok daha anlamlı olduğunu anladık.

Böylesi bir travmanın bireyler üzerindeki etkisi dört ay gibi kısa bir sürede ortaya çıkmaya başladı bile. Balkonlu bahçeli evlere yönelik talep mimaride ciddi fay hattı kırılmasına sebep olacaktır. Artık devasa rezidınslar, AVMler, devasa beton yığınları gurur kaynağı olmaktan çıkmaya başlayacak ve kentlinin doğadan uzaklaşmasının önüne geçecek çünkü doğaya yakın olmanın daha mutluluk verici olduğunu deneyerek anlamış oldu. İtalya’da balkonlarda başlayan anlık şarkı paylaşımları daha sonra sosyal medyada büyük sanatsal organizasyonların yapılmasına evrildi. Biletlerini temin edebilmek için sadece büyük bedeller ödemenin yetmediği ve aylar yıllar öncesinde rezervasyon yapıldığı sanatçıların konserlerinin ücretsiz olarak sanatseverlerin tüketimine sunulması, sanatın hem üreten hem de tüketen için ekmek-su kadar vazgeçilmez olduğunu kanıtladı. Diğer yandan, servet ödenerek tüketilen bu sanat ürünlerini evinin salonunda tek başına ya da çekirdek ailesiyle birlikte tüketirken elde edilen hazzın yüzlerce binlerce kişiyle o amaç için inşa edilmiş sanatsal yapılarda tüketilen hazla aynı olmadığını anlayan sanatçı, sanatsever, sanat yöneticisi ve sanat organizatörleri ‘normal’ dönem başlar başlamaz yapacakları etkinlikleri çoktan planladı. ‘Uzaktan’ yapılan her tür etkinlik gibi eğitimin de tüm paydaşlar – öğretmen-öğrenci-eğitim yöneticisi-ebeveyn – için ne kadar zor olduğu ve yüzyüze eğitimin sadece bilgi alışverişinden çok daha fazlası olduğu anlaşıldığı için sürekli normale dönüldüğünde kaybedilen sürenin telafisinin nasıl yapılacağını çoktan bu paydaşlar planlamış durumda.

Şüphesiz Covid19 süreci gezegende pek çok şeyi etkiledi ve değiştirdi. Aynı nehirde iki defa yıkanamayacağı için pandemi öncesindeki dünyayla sonrasındaki dünya arasında çok büyük farklar olacağı kesindir. Bu farklar hem insan eliyle – bireyler, devletler ve organizasyonlar tarafından – hem de kendiliğinden gerçekleşecektir. Son zamanların meşhur virüsünün olumsuz yanları su götürmez bir gerçekse, o zaman, yaşamda hiç bir şeyin karşıtı olmadan varolamayacağı ilkesi gereği olumlu yanlarının olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Bu kabul ediş, belki biraz çabayla, belki de zamanla olacaktır. Biyolojik bir gerçek olgu olan Covid19’u lanetlememek ve bununla bağlantılı sosyo-kültürel olguları anlamaya ve görmeye çalışmak herkese daha iyi gelecektir.

The Role of Speaking

Language is for communication, in any form, written or spoken. However, there has always been greater emphasis on written form of communication in formal education, where the spoken form has been either delayed or asked for excuse for not giving enough place in the overall actual teaching process. Several reasons can be stated for this concluding ignorance but the result is malnutrition; the language learners turn to become an obese written communicators.

Language teachers don’t see any reason why they are to convinced of the full and healthy communication because it is not the matter of giving equal share to spoken communication but positive discrimination, that is, to boost written language, speaking has a key role not only in developing spoken communication but also written communication.

Speaking is almost the same as singing: one is motivated and willing to perform it as long as the proper conditions are realized. Singing is not a skill that only the gifted intend to do so; it’s a natural instinct for humans to express their feelings in a musical form – simple or complex. It develops and improves through frequent and sufficient practice as well as a well-designed education is a scaffold to a better singing. People don’t see any reason why they mustn’t start singing earlier than any other skill or instruction in life unless it distracts other people in a quiet place such as a library or a classroom.

Speaking and singing are alike in that both recall immediate response and feedback and make correction possible. Both require a moderate level of effort and attention in production. Mood is said to be the key determinant of both skills and so the performance varies at a great extent, that is, success depends very much on the mood more than any other factor.

As in the anology of Mathematics as the language of science, music as of feelings, speaking is both the lubricant of language acquisition and the medium of instruction. Therefore, language can best be learned with an ongoing support of speaking for writing, reading and speaking skills, even the microskills grammar, vocabulary, pronunciation and spelling. This, then, creates a positive learning atmosphere which is the essence of human-to-human-interaction.

Yüksel TUNA, July 7, 2020

GRAMMAR EXERCISES- MISC

EXERCISES______________________________________________________________________________ yt13

  1. I.                    CHOOSE THE CORRECT WORDS.

BRUCE LAURENCE  (1) is / is being  a young actor. He is very excited because right now he (2) acts / is acting in a Professional Show fort he first time. He (3) loves / is loving the theatre and this is his first proper job. It’s 7.15 and he (4) waits / is waiting in his dressing room. His assittant (5) puts / is putting on his make-up and Bruce (6) practices / is practising his words.

Tonight’s show is at the Theatre Royal in Edinburgh. Bruce (7) lives / is living in London but while he is in the show he (8) stays / is staying at a small hotel in Edinburgh. It isn’t very comfortable but single rooms (9) don’t cost / aren’t costing very much and two other actors (10) stay / are staying at the same place. Bruce (11) thinks / is thinking the show will be a big success.

  1. II.                  COMPLETE THE TEXT USING THE CORRECT FORM OF THE VERBS IN BRACKETS.

The sinking of the

TITANIC

ON THE NIGHT of 14 april 192 the cruise ship Titanic (1) ……………..(be) in the middle of its journey between England and New York. It (2) ………………..(travel) across the North Atlantic, South of Greenland. As usual, a sailor (3) ……………………… (watch) the sea in front of the ship; he (4) ………………………..(look) for icebergs. But it was dark and there was no moon, so he couldn’t see anything. Suddenly, at exactly 11.40, the ship (5) ………………… (hit) a huge iceberg. The ship quickly began to sink. At the time of the accident many of the passengers (6) ………………………….(sleep). The sailors (7) ………………………….(tell) everybody to leave the ship, but there (8) …………………………………(not be) enough boats for all the people. In the end more than 1,500 people (9) ……………………………….(die).

  1. III.                CHOOSE THE CORRECT WORDS.

ACTION TOURS  is a small, friendly company and we (1) have provided / provided many different specialist activity holidays for people since we started. We (2) have begun / began in 2006 with only two types of holiday, but we (3) have grown / grew every year since then and can now offer a wide range of tours.

Our most popular holidays are skiing and cycling. Our main ski trainer, Jules, (4) has taught / taught skiing for nearly twenty years. Suraya is our cycling tour leader – she (5) has taken / took part in the National Championships three times and she (6) has finished / finished fifth last year.

This year we (7) have organised / organised over twenty activity holidays – already more than we (8) have done / did last year, when we (9) have provided / provided a total of eighteen. Take a look at our website.

  1. IV.                THERE IS A MISTAKE IN EACH SENTENCE. CORRECT THE MISTAKES.

 

  1. You have a piece of cake.                           ……………………………………………………………………………………..
  2. The cat’s very gentle. Not to be afraid.                ……………………………………………………………………………………..
  3. Passing me the dictionary, please.         ……………………………………………………………………………………..
  4. Sign in exam room: no talk!                       ……………………………………………………………………………………..
  5. Not to use your father’s computer!      ……………………………………………………………………………………..
  6. Sign at swimming pool: don’t dive!        ……………………………………………………………………………………..
  1. V.                  FIND SIX MISTAKES IN THE SENTENCES AND CORRECT THEM. TICK THE CORRECT SENTENCES.

 

  1. Is a really nice beach in the north of the island.                                               …………………………………………………………
  2. Are there lots of books for this course?                                                             …………………………………………………………
  3. Weren’t any new students in my class yesterday.                         …………………………………………………………
  4. There are a bank, a post office and a süpermarket here.            …………………………………………………………
  5. There will be a lot of building work in the town next year.         …………………………………………………………
  6. Are going to be a lot of people at the party?                                    …………………………………………………………
  7. Won’t be any rice left for tomorrow if we eat it all now.             …………………………………………………………
  8. There was a Toyota and a Honda in the garage.                                              …………………………………………………………
  9. A really bad storm was last year.                                                            …………………………………………………………
  1. VI.                THERE ARE SIX MISTAKES IN THE QUESTIONS BELOW. FIND AND CORRECT THEM.
  1. You went to the play at the school last week?  …………………………………………………………
  2. Does Jane lives in the centre of town?                …………………………………………………………
  3. ‘Are you OK?’ ‘Yes, I’m. I’m fine.’                          …………………………………………………………
  4. ‘Did you enjoy the film?’ ‘Yes, I enjoyed.’          …………………………………………………………
  5. Came everyone to the party last weekend?     …………………………………………………………
  6. Did the students stayed with families?                                …………………………………………………………
  1. VII.              WRITE QUESTIONS FOR THE UNDERLINED WORDS. USE THE WORDS BELOW TO HELP YOU. USE PREPOSITIONS IF NECESSARY.

 

  1. (the film) ……………………………………………………………………. It starts at 8.15.
  2. (your manager)………………………………………………………….. He Works in the office in the corner.
  3. (the kitten)…………………………………………………………………. It belongs to my sister.
  4. (my address) ……………………………………………………………… Because I need it for our records.
  5. (my homework) …………………………………………………………. I want it on Friday.
  6. (the letter) …………………………………………………………………. Send it to the Managing Director.
  1. VIII.            CORRECT THE MISTAKES IN THESE QUESTIONS. THEN WRITE TRUE ANSWERS.

 

  1. Which do you do?                                                                         ………………………………………………………………
  2. Who’s class are you in?                                                                              ………………………………………………………………
  3. Who school/college do you go to?                                        ………………………………………………………………
  4. Which are you studying now?                                                 ………………………………………………………………
  5. Whose do you live with?                                                           ………………………………………………………………
  6. Which do you like doing?                                                           ………………………………………………………………
  1. IX.                CHOOSE THE CORRECT WORDS.

 

  1. What happened / did happen last night?           I saw a robbery from my bedroom window.
  2. Who robbed / did rob the shop?                            Two men.
  3. What stole they / did they steal?                           They stole several TVs.
  4. What / Who broke the window?                           The robbers.
  5. Who did you call / called you?                                               I called the police.
  6.  Who did you call / called you?                                              The shop manager called me.
  7. Who recognised you / did you recognise?         I recognised one of the robbers.
  1. X.                  WRITE THE CORRECT FORM OF THESE SENTENCES. ONE SENTENCE IS CORRECT – TICK THAT SENTENCE

 

  1. I like very much Scottish biscuits.                                                         …………………………………………………………
  2. Many people enjoy in the Scottish mountains skiing.                   …………………………………………………………
  3. Did you watch last night Macbeth?                                                       …………………………………………………………
  4. The Hebrides are off the West coast some beautiful islands.    …………………………………………………………
  5. A lot of scientists,e ngineers and inventors from Scotland come. ……………………………………………………
  6. The kilt is an item of traditional Scottish costume for men.         …………………………………………………………
  7. Do many people the old Scottish language speak?                         …………………………………………………………
  1. XI.                COMPLETE THE QUESTIONS. USE WHEN, WHAT TIME OR HOW LONG AND THE PAST SIMPLE OR THE PRESENT PERFECT OF THE VERB IN BRACKETS.

 

  1. the film (finish?)                                            ………………………………………………………… At half past ten. 
  2. you (pass your driving test?)                     …………………………………………………………  Last October.
  3. Maria (be ill?)                                                  …………………………………………………………     For a week.
  4. you (know the Harper family?)                                …………………………………………………………     Since I was born.
  5. your parents (move to France?)             …………………………………………………………    In 2003.
  6. Loris (leave?)                                                   …………………………………………………………     At six o’clock.
  7. your brother (have a motorbike?)         …………………………………………………………     Since he was 18.
  8. you (g oto Oxford?)                                      …………………………………………………………     Two weeks ago.
  9. you ( have your MP3 player?)                  …………………………………………………………     Since last Christmas.
  10. Carla (go home?)                                           …………………………………………………………     Just before lunch.
  11. Tomas and Inger?)                                        …………………………………………………………     For three months.
  1. XII.              THERE IS ONE MISTAKE IN EACH OF THESE SENTENCES. REWRITE THEM CORRECTLY.
  1. Jo doesn’t eat eggs. He doesn’t like they.                           …………………………………………………………
  2. I’ve got one sister. She’s older than I.                                  …………………………………………………………
  3. Pierre Lebrun is in my class. Do you know he?                 …………………………………………………………
  4. Helen and I like Jo and Ed but them don’t like us.           …………………………………………………………
  5. This book is very good. Do you want to borrow him?    …………………………………………………………
  6. ‘Are they hungry?’ ‘No, we aren’t.’                                      …………………………………………………………
  7. ‘Waiter! Could he bring me a clean knife, please?’         …………………………………………………………
  8. When you see Kate and Ivan, give they these tickets.  …………………………………………………………
  9. ‘What does Anna do?’ ‘I think her works in a shop.’      …………………………………………………………
  1. XIII.            WRITE A QUESTION ABOUT THE WORDS IN BOLD BEGINNING WHO, WHAT, WHEN, HOW OR WHERE.
  1. He saw the accident.                                   …………………………………………………………
  2. They went there by car.                             …………………………………………………………
  3. He made 17 copies.                                      …………………………………………………………
  4. They arrived at 9.30.                                     …………………………………………………………
  5. They opened a new shop in Paris.         …………………………………………………………
  6. He went to the doctor on Friday.           …………………………………………………………
  7. She telephoned Tom.                                  …………………………………………………………
  8. They bought a new sofa.                            …………………………………………………………
  1. XIV.            ASK QUESTIONS.

 

Our neighbors painted their house last week.

           1                               2                        3                            4

  1. …………………………………………………………
  2. …………………………………………………………
  3. …………………………………………………………
  4. …………………………………………………………
  1. XV.              CORRECT THE QUESTION

 

  1. Where you live?                                             …………………………………………………………
  2. Does she speaks English?                           …………………………………………………………
  3. Where went you yesterday?                    …………………………………………………………
  4. Who did write the report?                         …………………………………………………………
  5. Who want you speak to?                           …………………………………………………………
  6. What time did arrive he?                            …………………………………………………………
  7. What did happen?                                        …………………………………………………………
  8. How many people do work there?        …………………………………………………………
  9. Who did tell you that?                                 …………………………………………………………
  10. You know each other?                                                …………………………………………………………
  1. XVI.            WRITE THE NEGATIVE FORM OF THESE PRESENT AND PAST SIMPLE SENTENCES.

 

  1. They have lunch at school.                        …………………………………………………………
  2. He went to the beach last week.            …………………………………………………………
  3. The league stops in summer.                   …………………………………………………………
  4. They went on holiday last year.                              …………………………………………………………
  5. The mechanic repaired the car.                               …………………………………………………………
  6. They often visit us.                                       …………………………………………………………
  7. The new teacher speaks English.            …………………………………………………………
  8. We have a copy of your e-mail.                               …………………………………………………………
  9. The register included all the names.      …………………………………………………………
  10. He has a shower every day.                      …………………………………………………………
  11.  

27 Awesome Mindfulness Quotes

Without further ado, I give thee:

  1. It is what it is. It was what it was. It will be what it will be. Don’t stress it.

-Dulce Ruby

  • In today’s rush, we all think too much — seek too much — want too much — and forget about the joy of just being.

-Eckhart Tolle

  • Attachment is blinding; it lends an imaginary halo of attractiveness to the object of desire.

-Sri Yukteswar

  • We are what our thoughts have made us; so take care about what you think. Words are secondary. Thoughts live; they travel far.

-Swami Vivekananda

  • People inflict pain on others in their selfish pursuit of happiness and satisfaction. Yet true happiness comes from a sense of brotherhood and sisterhood. We need to cultivate a sense of universal responsibility for one another and the planet we share.

-Dalai Lama

  • Sometimes you will never know the value of a moment until it becomes a memory.

-Georges Duhamel

  • A million likes will never be enough if you don’t like yourself.

-Nicole Floss

  • I would rather have a mind opened by wonder than one closed by belief.

-Gerry Spence

  • You can’t win the war against the world if you can’t win the war against your own mind.

-Will Smith

  1. As soon as we wish to be happier, we are no longer happy.

-Walter Landor

  1. No one has ever been angry at another human being. We’re only angry at our story of them.

-Byron Katie

  1. Use every distraction as an object of meditation and they cease to be distractions.

-Mingyur Rinpoche

  1. Don’t cling to a mistake just because you spent a lot of time making it.

-Aubrey De Graf

  1. Be happy for this moment. This moment is your life.

-Omar Khayyam

  1. Freedom is the only worthy goal in life. It is won by disregarding things that lie beyond our control.

-Epictetus

  1. It’s never too late to be what you might have been.

-George Eliot

  1. Jealousy is just a reminder of the frustrations you have with yourself.

-Chris Colfer

  1. There are two mistakes one can make along the road to truth: not going all the way, and not starting.

-Buddha

  1. You are the sky. Everything else is just the weather.

-Pema Chödra

  • Any fool can know. The point it to understand.

-Albert Einstein

  • Sometimes you need to sit lonely on the floor in a quiet room in order to hear your own voice and not let it drown in the noise of others.

-Charlotte Eriksson

  • Do one thing at a time, and while doing it put your whole soul into it to the exclusion of all else.

-Swami Vivekananda

  • For a man to conquer himself is the first and noblest of all victories.

-Plato

  • All our knowledge has its origins in our perceptions.

-Leonardo da Vinci

  • Everything that irritates us about others can lead us to a better understanding of ourselves.

-Carl Jung

  • It’s not what you look at that matters, it’s what you see.

-Henry David Thoreau

  • Worrying does not take away tomorrow’s troubles. It takes away today’s peace.

-Randy Armstrong

Simple Mindfulness Exercises


Here’s a small compilation of mindfulness exercises.  Keep in mind that these are tools and nothing more.  Exercises are not what mindfulness is about, but will help you experience certain states that will ultimately lead to what mindfulness really is, which is discovering who you really are.

Read this first: Use these to practice anywhere and anytime.  They are simple but can take some time to really use well.  I recommend you starting by calming down first, if you really want to be able to use these well.  Just a suggestion…

  1. Mindful Hand Awareness Exercise

Grasp your hands really tight and hold for a 5 to 10 seconds, then release and pay attention to how your hands feel. Keep your attention focused on the feeling for as long as you can.

  • Mental Focus Exercise

Stare at any object and try to remain focused on just that object for as long as possible. Keep a mental watch on when your mind starts to wander, then just bring it back to the object. The longer you can remain focused, the more your mindfulness will increase.

  • Tactile Exercise

Pinch your arm and pay close attention to how it feels and what your emotions begin doing.  Pay attention to the pain it causes, and how it radiates out from the site where you pinch.  This exercise can really tune you in to how your body deals with discomfort and what emotions rise.  Do you get angry when you feel pain?

  • Musical Stimuli Exercise

Listen to your favorite song and pay attention to how it makes you feel.  What emotions stir?  What memories come up, and how do those memories make you feel?  Engage the emotions and see where they lead.

  • Olfactory Sense Exercise

Smell something strong like coffee beans or perfume and pay close attention to what happens in your nose, and then what feelings these scents evoke.

Just as in step 5, but with taste instead of smell.

  • Melting Exercise

Sit and relax, and imagine yourself melting into everything around you.  You might begin to feel at one with everything after some practice.

  • Full Sensory Awareness Exercise

Wherever you are, just stop and look around when safe to do so. Become aware of everything that your senses pick up.  How do you feel?  Do you feel over-stimulated? Do you feel anxious?

  • Silence Exercise

Spend an hour or two in complete silence, and just absorb your surroundings. Earplugs might help this exercise.

  • I Exercise

Become aware of every time you use the word “I” in a sentence.  This forces us to focus on how self-centered we all are.  I was shocked when I started doing this…

  1. Challenge Your Beliefs Exercise

Take one long held belief and pretend that you believe the direct opposite. Make a mental note of how you feel and what thoughts come into your mind.